4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu md.112, 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu md.10, Türk Medeni Kanunu
Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkında Tüzük md.23 ve 24; yönetici ve idarecilerin; “Haklı
bir nedenin varlığı hali ve şartında, vakfın denetim makamının başvurusu üzerine MAHKEME
KARARI(Vakfın Yerleşim Yeri Asliye Hukuk Mahkemesi) ile değiştirilebileceğini” düzenlemiştir.
Yönetici-İdareci olan üyenin ancak denetim makamının (burada Medeni Kanun md.111, Vakıflar
Kanunu md.3,12 uyarınca denetim makamı Vakıflar Genel Müdürlüğü ifade edilmektedir.)
mahkemeye müracaatıyla ve mahkeme kararı ile görevden alınabileceği Yargıtay 18. H.D.’nin
2014/3121 E., 2014/14011 K. Sayılı ve 2008/2701 E., 2008/13078 K. Sayılı ilamında da belirtilmiştir.
Burada kilit nokta görevden alınmak istenen kişinin yönetici-idareci olup olmadığıdır, bu kişi yönetici-
idareci değilse Mahkeme kararına gerek olmadan Mütevelli Heyeti, Vakıf Senedinden belirtilen
nisaplarda toplanıp belirlenen nisaplarda karar alarak ve haklı bir nedeni varsa, Yönetici
olmayan kişiyi, bu kişi Mütevelli Heyetten de olsa azledebilir. Konuya ilişkin Yargıtay 18. HD.
2008/4742 E., 2008/13076 K. Sayılı ilamında bu husus belirtilmiştir.
Yöneticinin azli için haklı neden olabilecek hususlar Medeni Kanun’un 112, Vakıflar Kanunu md.10
ve Yukarıda belirtilmiş Tüzüğün 23. Maddesinde örneklenmiştir. Vakıflar Kanunu md.10’de bu
sebepler;
Vakıf yöneticileri; vakfın amacına ve yürürlükteki mevzuata uymak zorundadır.
Birinci fıkrada belirtilen zorunluluğa uymayanlar ile;
a) Vakfın amacı doğrultusunda faaliyette bulunmayan,
b) Vakfın mallarını ve gelirlerini amaçlarına uygun olarak kullanmayan,
c) Ağır ihmal ve kasıtlı fiilleriyle vakfı zarara uğratan,
d) Denetim Makamınca tespit edilen noksanlık ve yanlışlıkları verilen süre içerisinde tamamlamayan,
düzeltmeyen veya aykırı işlemlere devam eden,
e) Medeni hakları kullanma ehliyetini kaybeden veya görevini sürekli olarak yapmasına engel teşkil
edecek hastalığa veya maluliyete yakalanan.”şeklinde,
Tüzüğün 23. Maddesinde;
“Vakıf idarecileri, vakıf senedinde yazılı şartlarla, yürürlükteki kanun ve nizamlara uymak ve genel
olarak basiretli bir idareci gibi hareket etmek zorundadırlar. 1 - Vakıf idarecileri: a) Vakfın malları
üzerinde mülkiyet iddia edip de, iddiaları yetkili mahkemece tamamen veya kısmen reddedilmiş ise,
1882 b) Vakfın mallarını vakıf senedindeki şartlara ve vakfın gayesine aykırı olarak kullanmış ise, c)
Vakfın gelirlerini, vakıf senedinde yazılı şartlara aykırı olarak sarf etmiş ise, d) Kusurlu hareketleriyle
vakfa zarar vermiş ise, e) Yapılması mahkemenin veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün iznine bağlı
olan bir işi kendiliğinden yapmış ise, f) Müfettiş tarafından istenilen belge, kayıt ve defterleri
göstermekten veya talep edilen bilgileri vermekten kaçınmış ise, g) Teftiş sırasında tespit edilen
noksan ve yanlışlıkların tamamlanması ve düzeltilmesi için yapılan tebligata rağmen bunları yerine
getirmemiş veya yerine getirdikten sonra yine tavsiyelerine aykırı işlem yapmağa devam etmiş ise, h)
Teftiş ve denetleme masraflarına katılma paylarını süresinde ödememiş ise, ı) Medeni hakları
kullanma ehliyetini kaybetmiş veya görevini sürekli olarak yapmasına engel teşkil edecek derecede
şıfası olmayan bir hastalığa veya maluliyete duçar olmuş ise, j) (Değişik : 13/8/1991-91/2159 K.)
Vakfeden tarafından vakıf idarecisi seçildikten sonra veya vakıf senedi hükümlerine göre vakıf
idarecisi seçilmeden önce veya sonra işlediği bir suçtan dolayı ağır hapis veya taksirli suçlardan gayri
suçlar için altı aydan fazla veya affa uğramış olsa bile, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak, dolanlı iflas, yalan yere beyan ve kaçakçılık gibi
yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis cezası ile mahkum edilmiş ise, k - (Ek : 19/3/1982 - 8/4475 K.;
Değişik : 13/8/1991 - 91/2159 K.) Hesap özetini veya bilanço ve kar ve zarar hesaplarını zamanında
vermemiş ve yazılı uyarıya rağmen bu görevi iki ay içinde yerine getirmemişse…”şeklinde
belirtilmiştir.